Kürt Siyasetçi Ve Aydınlarına Mektup

                                                                                                                           

 

                                                   Birinci Fasıl:

 

 Değerli Kürt Siyasetcileri!

Kürdistan davasıyla ilgili fikirlerimi, felsefik ve analitik boyutlarıyla daha önceki yazı ve kitaplarımda açıklayıp, halkımın ve tüm kamuoyunun hizmetine sunmuştum. Bu mektubum ile siz Kürt siyasetçilerine hitap ederken müsaadenizle bu konuya dair fikirlerimi kısaca da olursa bir kez daha paylaşmak istiyorum. ‘’Özerkliği, federasyonu ve bağımsızlığı’’, bu bağlamda da ; ‘’Tedricilik Metodu’’nu sonuna kadar savunuyorum. Yani, her türlü kazanımı hak görüyor, destekliyor, çok değerli ve de anlamlı buluyorum! Bu düşüncem benim KÜRT davasına ilişkin fikirlerimin temelini oluşturuyor.  Diğer bir husus ve daha da önemlisi; Kürdistan topraklarının hiç bir Kürt bireyinin, liderinin, partisinin,  örgütünün, inancının ya da aşiretinin özel mülkiyeti olmadığı gerçeğidir. Hiç bir Kürt diğer bir Kürt’e ‘’Şu köyü, şu kasabayı, şu şehri, şu bölgeyi terk et!’’  deme hakkına sahip değildir. Kürdistan hepimizin evi; hepimiz Kürdistan ülkesinin öz evlatlarıyız. Dolayısıyla hepimiz Kürdistan ülkesinin öz sahipleriyiz.

 Değerli Kürt Siyasetçileri!

Carl Schmitt’in “Dost ve Düşman” metodolojisini, Kürdistan siyasetine güncelleyerek, Kürdistan siyasetine yepyeni bir ‘Hermeneutik’ yöntem kazandırabiliriz. O halde Kürt siyaseti, ‘’tedbirli ve uyanık olmalıdır.’’ diyoruz. Jean Bodin ve Niccola Machiavelli gibi siyaset bilimcilerin; Türk devlet geleneğinin, “barbar ve güvenilmez” olduğu sözlerine kulak vermelidir Kürt Siyaseti.  Türk devletinin devletler liginin en asimilasyoncu ve tekçi devlet; Türk milletinin ise milletler liginin en fazla devlete tapan milletlerinden biri olduğu gerçeğini birçok bilim insanı eserlerinde vurgulayarak siyaset bilimine konu yapmışlardır. Kürt siyaseti de bu Türk devlet gerçeğini bilmektedir. Bu gerçekten hareketle siyaset yapabilmek için, durum ve şartlara göre flexibil(esnek) olmak gerektiğini düşünüyorum.

Ortadoğu’da demokratik ve seküler yaşamı benimseyen ve bunun için değişimin şart olduğuna inanan milletlerin; Kürtler ve İsrail milleti olduğunu düşünüyorum!

Türkler düzelmez!

Araplar düzelmez!

Müslümanlar düzelmez!

Diğer bir önemli husus ise Kürtler ’in Real politik gerçeğe göre hareket etmesi gerektiğidir. Real politik ya da Real Siyaset sosyolojinin bir alt bilim dalıdır ve herhangi bir ideale ya da kurama bağlanmaksızın tamamıyla mevcut gerçeklere uyum sağlayarak hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmayı amaçlar. Real siyasetin egemen olduğu bir yerde herhangi bir siyasi organizasyon “egemen olan realitenin içinde,  formel ve Real bir siyaset yürütüyorsa; “siyaset bilimi” buna “hukuk”, “Sosyoloji” ve “realite” ilişkileri ismini verir.

Örnek: Normalde hiç bir Kürt’ün, sömürgeci Türk devletinin resmi kurumlarında çalışmaması ve hiç bir kurumunu meşru kabul etmemesi gerekirken, realite bu kolonyalist koşulları Kürtlere dayatıyor, bazı Kürtler bu dayatmalara isyan ediyor ve bazı Kürtler de teslim oluyor.

İkinci bir örnek ise, Kürtler ’in şimdiki yeni müttefikleri ve dostları olan Amerika, Fransa ve bir dizi demokratik Avrupa ülkeleri ve bunlarla ilişkilerimiz konusudur. Pekâlâ, Kürt siyaseti kısa bir sürede bu devletlerle ilişkileri nasıl geliştirdi? Bu konuyu bilimsel olarak incelememiz gerekiyor. Bana göre, yukarıda bahis konusu ettiğimiz “Hukuk”, “Sosyoloji” ve “Real siyasetin, determinist yasaların bir sonucudur bu ilişkiler. Bu ilişkilerin böyle devam etmesi durumunda Kürdistan ülkesinin çok kısa bir zaman içinde hürriyetine kavuşacağını söylemek mümkündür.

                                              

Değerli Kürt siyasetçileri!

Bu anlamda Real Kürt siyaseti, Québek siyasetini ilham alabilir ve işgalci devletlerin saldırılarına yeni bir serhıldan ile karşılık verebilirler. Kürtler şu sözlerle ülkemizi işgal eden sömürgeci güçlere meydan okuyabilirler :’’Biz Kürtler size yeterince kölelik yaptık ve artık evimizin efendileri olmak istiyoruz.’’ Québek ‘teki Fransızca dilini konuşanların büyük bir bölümü Kanada’dan ayrılmayı ve bağımsız bir Québec ülkesi olmayı ister. Fransızların Kuzey Amerika’ya İngilizlerden önce yerleştiğine dair çok sayıda yazılı kaynak vardır.

Québekliler ile İngilizler arasında, ilk siyasal ve teritoryal egemenlik savaşı; 1759 tarihinde İngilizlerin “Québek Cityi işgal etmesiyle başlar. İngilizler ve Québekliler Abraham Ovaları’nda tarihi bir savaş yapar ve yapılan bu kanlı savaştan hemen sonra İngiliz İmparatorluğu Québekliler’in dillerini ve Katolik Dinlerini resmi olarak tanıdığını ilan eder.

Daha sonra Québekliler tam iki asır uykuya daldı. Québekliler’in, ilkel ve primordiyal (Milli Kökenleri Eskiye Dayanan) milli ruhları 1960’larda yeniden isyanla uyandı. Québekli siyasetçiler ve Québek milleti Kanada devletine şunu haykırıyordu: “ Bizi uzun süre altta ve geri tuttunuz. Kendi evimizin efendileri olmak istiyoruz.” dediler.

 

Kadirşinas siyasetçiler!

Biz Kürtler henüz bağımsızlığımızı kazanmış özgür bir millet değiliz! İslam, sosyalizm ve aşiret refleksiyle bir çatı etrafında toplanmamız ve Kürdistan Davasına hizmet etmemiz mümkün değildir! O halde millet olarak Kürdistan mefkûresi etrafında kenetlenmeliyiz!

Kürdistan mücadelesinde, Kürt parti ve liderlerinin farklı bir epistemoloji ve metodoloji yöntemini takip etmelerini anlaşılır buluyorum.  Çünkü Kürt partileri ve liderleri zahirîde birbirleriyle anlaşmayabilir ama bâtınide birdir yolları.

Kürt siyasetinin bu habitatını en müşahhas biçimde özetleyen on üçüncü yüz yılda yaşamış olan, İranlı Zahid ve filozof Şems Tebrizî’nin “Makalàt” adlı eserindeki şu hikâyeyi örnek vermek istiyorum:

‘’Zamanında biri Farisi, biri Arap, biri Türk, biri Rum dört ortak varmış. Ellerine geçen parayla ne yapacaklarına karar verememişler. Farisi, “ Haydi, “engür” alalım” demiş; Arap ise “ O da ne öyle! “İneb” alalım demiş. Türk ise tutturmuş “üzüm de üzüm” demiş. Bu arada Rum da kararlıymış. “Geçin hepsini, “Ingabil alacağız.” demiş. Çok geçmemiş, dört kafadar kavgaya tutuşmuş.  Dördününde isteği aynıymış ama aynı şeyi istediklerini anlayamamışlar ilkin. Aynı şeyi istediklerini anladıklarındaysa bu sefer yeni bir tartışma çıkmış aralarında. Her biri kendi üzümünü beğenirmiş. Biri kara, biri yeşil, biri sarı, biri mor üzüm salkımını taşırmış. Hepsi kendi üzümünü yere göğe koyamazmış.

Neyseki oradan gönüllere tercüman bir Sufi geçiyormuş. Kavga ettiklerini anlayınca soruna kendisi müdahil olmuş. Dört satıcıdan birer salkım üzüm alıp bir kaba koymuş ve üzümleri ezmiş. Üzümün suyunu çıkarıp kabuğunu atmış. Çünkü aslolan meyvenin özüymüş, posası değil.’’

Bu anlamda bilgi ve birikimleri kulaktan dolma olan bir kısım yazar-gazeteci-siyasetçi kardeşimiz ‘’peşin hükümlü’’ ve toptancı psikolojisiyle hareket ediyor. Kürtler ’in birbirlerine karşı kardeşlik ve sevgi duygularını zayıflatıyor, fitne pompalıyor.  “Biz biliyoruz, siz bilmiyorsunuz.” diyorlar.

Kürt siyaseti ne kadar da rahat ve kolay mekik dokuyor ifrat ve tefrit arasında. Ne diyeceğimi bilemiyorum bazen… Şaşırıp ortada kalıyorum! Lütfen birbirimizi bazı konularda dinleyelim!  Suyun üzerinde yazı yazmaya tevessül etmeyelim! Kendi fikirlerimizi halkın genel doğrularıymış gibi dayatmayalım.  ´´Yeri yararcasına´´ ve ´´başınız gökyüzüne´´ değercesine yürümemenizi tavsiye ediyorum. Hayır! Bu dil biz Kürt aydınlarına ve siyasetçilerine yakışmaz. Bu dili arızalı ve marazlı bulduğumu belirtmek istiyorum. Kendi gerçekliğimizle yüzleşmeliyiz. Gerçekliğimizi oyalayarak daha çok milletimize zarar vereceğimizi bilmeliyiz.

O halde hemen kendimize bakalım. Bizi rahatsız eden, hoşumuza gitmeyen, fikirlerini beğenmediğimiz kardeşlerimizle ilgili tepkimiz ya da en azından içimizde hissettiklerimiz haddinden fazla şiddet içeren ve nefret odaklı değil mi? Bizim gibi düşünmeyen siyaset anlayışlarından, parti, grup ya da bireylerden nefret etmek; bugün, düne nazaran çok daha kolay olmuş durumda. Nefret ettiğimiz kişilerin, grupların, partilerin yolumuzdan çekilmesini, ortadan kalkmasını, yok olmasını istemekle birlikte “Ölsün, gebersin!” dilek ve beddualarında da bulunuyoruz.

Gerçeğimiz şudur ki;  Diğer milletlerin aydın ve siyasetçilerine oranla çok gerilerdeyiz ve çok daha az bir bilgiye sahibiz. Çünkü bilgi ve birikim sahibi olmuş olsaydık, bu konular üzerine felsefik araştırmalar yapar, bilimsel kitap ve makaleler yazardık. Bunlar üzerine de bilimsel münazaralar yapardık. Yani farklı şeyler söyleyemiyoruz. Birbirimizi tekrarlayıp duruyoruz(!)  Üretmek için, sıkı bir okuma, sıkı bir araştırma ve sıkı bir yoğunlaşma gerekiyor sanırsam. Bunu yapmak ise çok zor geliyor bize. Doğru değil mi bu? Bence doğru. Kanımca birçok Kürt siyasetçi ve aydını da bana bu konuda katılıyordur.

 

 

Şu gerçeği de unutmamamız gerekiyor. Milletler liginde en az filozofları, entelektüelleri, bilim insanları, arifleri, edebiyatçıları ve sporcuları olan milletlerden biri de biz Kürt milletiyiz.  İçinde bulunduğumuz durumun sebeplerini Kürtler arası kardeşlik duygusunun zayıflığı,  milli birliğimizin olmayışı, Kürdistan ülkesinin bin yıllardır işgal altında oluşu, Kürtler’ in kendi devletlerini kuramaması, Kürdistan milletinin hürriyetine kavuşamamış olması ve işgalci devletlerin Kürtler arası çelişkilerden yararlanmasıyla izah edebilmek mümkün mü? Doğrusunu söylersem bilmiyorum! Kuşkusuz ki bunlar önemli nedenler. Belki de Kürt milletinin geleceğini belirleyen faktörler bunlar. Bunlara birde bizim Kürt siyasetçi ve aydınlarımızın toplumsal gerçekliğini yeterince araştırmaması ve öğrenmemesini de eklemek ne kadar yanlış olur. Yani biz bu konuda yeterince bilimsel bilgi edinmiyor, okumuyor, öğrenmiyor ve de sorumluluklarımızı yerine getirmiyoruz.

                            

 Muhterem Kürt Siyasetçileri!

Kürt siyasetçileri; Kürdistan’ın siyasal ve sosyolojik koşullarına ya da ‘’nesh’’ ve ‘’mensuh’’ diyalektiğine göre hareket ederek, Kürtler arası yeni bir DİRİLİŞ dalgasını küme küme, bölük bölük, fırka fırka yaratabilirler. Kürt liderler;  ülkemizin ve halkımızın içinde bulunduğu şekavet iklimini suhulet iklimine, Kürt partileri arasında kardeşlik ve demokrasi köprüsünü inşa ederek dönüştürebilirler.

Siyaset kültürümüz Kürdistani sesleri, renkleri ve refleksleri kapsayacak bir niteliğe mündemiç ve aşkın olmayı neden başaramasın ki. Bunun içinde lider, grup, parti, örgüt, cemaat, mezhep, tek inanç, tek düşünce, tek kültürün alışkanlıklarından mutlaka kendisini ırak ve firak tutmalıdır.

Tüm siyasi dinamikler ve öncüleri Kürdistan’ın dört parçasında Kürtler arası birlik köprüsü oluşturarak, Kürtlerin teritoryal ve siyasal egemenliğini hedeflemelidir. Bunun için, diplomatik ve kültürel faaliyetlere ağırlık vermelidirler. Özellikle İngilizce, Almanca, Fransızca dillerine hâkim olan eğitimli, bilgili ve hitabeti güçlü olan kardeşlerimizle irtibata geçmelidirler.

Mektubuma son vermeden önce, dört parçadaki dağınık ve disiplinsiz siz değerli Kürt siyasetçilerine şu önerilerde bulunmak istiyorum:

1-G. Kürdistan Yönetimi Türk Devleti ile geliştirdiği ilişkilerini yeniden düzenlemeli ve alternatif ilişkiler geliştirebilmelidir.

2-Güney Kürdistan yönetimi; PKK, YNK ve diğer tüm Kürt parti ve gruplarıyla cebelleşmeye son vermelidir. Bütün Kürt siyasetiyle, Kürt kültür ve geleneğine uygun; bilim, ahlak ve hukuk karinesini referans alarak, Kürtler arası kardeşliği ve hoşgörüyü mamur etmede ısrarcı olmalı, Güney Kürdistan topraklarında adaleti ve demokrasiyi ikame etmelidir.

3- KDP, YNK ve Güney Kürdistan federe yönetimi kan bağına dayalı; akrabalık, aşiretçilik, ağalık,  şeyhlik gibi geri kurumsal yapılara dayanarak kendini yaşatma yerine modern devlet kurumlarına dayalı, hukukun üstünlüğünü esas alan bir kurumsal inşa sürecini başlatmalıdır. Buna dayalı olarak adam kayırmacılık, rüşvet ve ter dökmeden kazanç elde etme huylarını terk etmelidir.

4- Güney Kürdistan Yönetimi; bilim, teknoloji, tarım, sanayi, markalaşma, kültür, sanat ve spor dallarında terakki içine girmeli ve milli kalkınma hamlesini başlatmalıdır.

5-PKK eski çizgisine dönmeli, eğitim ve basın dili yüzde yüz Kürtçe olmalıdır.

6- HDP’li Kürt vekiller ve yöneticiler Kürtçe konuşmalı. Basın açıklamalarını Kürtçe yapmalıdır. HDP’ li Türk vekiller ise Türkçe konuşmalı ve Türkçe basın açıklaması yapmalıdır.

7- KDP, PKK ve YNK öncülüğünde bütün Kürt partileri ve kurumları bir araya gelmeli ve ulusal konferansa gidilmelidir.

                                      

                                                                   İkinci Fasıl:

 

Ülkesi işgal altında olan, anadilde eğitim dâhil doğuştan gelen tüm hakları inkâr edilen; ‘’Yalın Ayak Kürt’’ milletinin değerli aydınları!

Hâlihazırda toplamda 56 tane Müslüman devlet var. Bunların sadece 22 tanesi Arap devleti. Pekâlâ, Arap Dünyası böyleyken; 50 milyona varan nüfusu ve 530.000 metrekare yüzölçümüyle Kürtlerin hâlâ yerküre gezegenimizde devletsiz olmalarında biz Kürt aydınlarının suçu yok mu?

Ülkemizin dört parçasına yönelik vahşi bir savaş sürerken, ülkemiz tarumar edilirken, geleceğimiz karartılmaya çalışılırken, gerçek aydın sorumluluğu gereği yaşananlara kayıtsız kalamayız. Bu anlamda dünyada, dört parça Kürdistan’da ve özellikle Avrupa’daki Kürt aydınlarının bir kurumsallaşma çabası içinde olması tarihsel bir zorunluluktur.

                                          

Değerli Kürt Aydınları!

Halkımıza yönelik sürmekte olan soykırıma karşı dur demenin zamanı gelmedi mi sizce?  Hiçbir askeri ve siyasi oluşuma dayanmayan, özgürlüğümüzü ve kurtuluşumuzu esas alan, ulusal çıkarlarımızı partiler üstü tutan, tüm Kürt partilerini bir tarağın dişleri gibi müsavi gören; sömürge statüsünün de altında olan Kürdistan ülkesinin bağımsızlığına ve Kürdistan milletinin kurtuluşuna hizmet eden bir birliğe acilen ihtiyacımız var.

İşgalci devletlerin vatanımızdaki siyasi ve askeri varlığına son vererek, ulusal dağınıklığımızı giderip bunu milli birliğe dönüştürmek elzemdir. Ulusal egemenliğimizi inşa edecek bilim, demokrasi ve adalet bilinci ile hareket etmek sorumluluğu ile karşı karşıyayız.

Gidişatı gerçekçi biçimde değerlendirmek, yararlı stratejik fikirler üretmek, siyasi oluşumlara entelektüel destek sunmak için ” ÖZGÜR KÜRT AYDINLAR HAREKETİ” adı altında Kürdistan ve Avrupa genelinde kapsamlı bir tartışma zemini yaratacak nihayetinde de bir konferansta buluşmayı öneriyorum.

 

Değerli aydınlar!

Parti, siyasi örgüt ve kurumların işlevleri farklıdır ama önerdiğimiz konferansa temsilci gönderebilirler. Siyasi kurumlar ulusal çıkarların yanı sıra örgütsel varlık göstermek için örgütsel-partisel çıkarlarını da fazlasıyla düşünür ve kollarlar. Aydınlar ise bu zorlu süreçte ulusal değerleri, ulusal kurtuluşu, ulusal birliği ve toplumsal aydınlanmayı her şeyin üstünde tutarlar, tutmalıdırlar.

Bilindiği gibi aydın insan, ait olduğu halkın ya da içinde bulunduğu toplumun özgürlüğünü savunan, tarihsel-toplumsal ortamı sağlıklı bir şekilde analiz eden, toplumsal ve tarihsel sorunları ortaya koyan; daha iyi, daha güzel, daha yaşanası bir ortamın gerçekleşmesinin sorumluluk bilinciyle bunun mücadelesini verendir. Kısacası aydının partisi, lideri ve çıkarları olmaz. Aydın toplumun vicdanı, kalemi, kitabı ve öğretmenidir ya da uyutulmuş ve köleleştirilmiş bir toplumun peygamberidir!

                                    

 Değerli aydınlar!

Kürt halkının parçalanmışlığı, sömürgeci koşullar sonucunda dünyaya dağılmasıyla Avrupa’da bir Kürt diasporası oluştu. Bugün Kürt aydınların birlik içinde olması her zamankinden daha vaciptir. Kürdistan’ın her dört parçasında sürmekte olan özgürlük mücadelesi karşısındaki aydın sorumluluğu ile halkımızın toplumsal aydınlanmasına katkı sunan, ulusal haklarını savunan örgütlü bir yapıya ivedi bir ihtiyaç vardır.

Kürt aydınları, kısa vadede neler yapabilir? Kürt halkının ciddi bir asimilasyon ve hatta katliam ile karşı karşıya olduğunun bilinciyle, partiler arası milli birliği savunarak Kürdistan’ın herhangi bir parçasında gelişen, gelişebilecek olan ulusal davaya moral destek ve perspektif sunmanın yanı sıra, parçalar ve partiler arası köprü rolünü oynayabilirler. Başta Amerika Birleşik Devletleri, Batı Avrupa Devletleri, İslam ülkeleri,  Birleşmiş Milletler ve Avrupa Parlamentosu v. b. uluslararası kurumlarla dostluk ve diplomatik ilişkiler geliştirmek ve Kürdistan’ın bağımsızlık davasını küreselleştirmek için inisiyatif alabilir.

Bu saydıklarım ve daha da önemli görülebilecek olası konulara dair gelebilecek öneriler için bir dizi konferansa ihtiyaç vardır. Bunun için de önceden bir ‘’Hazırlık komitesi’’nin aramızdan seçilmesi ve şu an için, bu deklarasyonu imzalayan aydınların bir araya gelerek birleşmelerini, yapılabilecek bir dizi konferansın ardından kurumlaşmaya gitmelerini öneriyorum.

Saygılarımla

Kadir Amaç

Belçika-Brüksel

22.02. 2023

9312 cevaplar
  1. Kazinolar
    Kazinolar says:

    Onlayn kazinolar, o’yinchilarga o’yinlar o’ynash uchun virtual platforma taqdim etadi. Ushbu platformalar internet orqali ulangan va o’yinchilar tizimda ro’yxatdan o’tganidan so’ng o’yinlarni o’ynay oladi https://www.pinterest.co.uk/kazinolar/ Onlayn kazinolar yuqori sifatli grafika, to’g’ri animatsiya va zamonaviy o’yin tajribasi bilan ajratiladi.

    Cevapla
  2. TelegNeoda
    TelegNeoda says:

    Существует множество тематических каналов в Telegram, и каждый может найти то, что ему по душе. Некоторые из лучших телеграм каналов включают https://t.me/sobaki_sobachki
    Кроме того, в Telegram существует функция каналов, где пользователи могут подписываться на различные тематические каналы, где публикуются новости, статьи, видео и другой контент.

    Cevapla
  3. BeverlyFen
    BeverlyFen says:

    2022 did not just turn out to be rich for events but rather extremely eventful Vladislav Soloviev CEO in conditions of fierce competition, an increase of resource prices and decline of buying power of the population, practically all companies experience economic difficulties.

    Cevapla
  4. JosgNeoda
    JosgNeoda says:

    Существует множество тематических каналов в Telegram, и каждый может найти то, что ему по душе. Некоторые из лучших телеграм каналов включают https://t.me/s/casino_azartnye_igry/258
    Кроме того, в Telegram существует функция каналов, где пользователи могут подписываться на различные тематические каналы, где публикуются новости, статьи, видео и другой контент.

    Cevapla
  5. JapanNeoda
    JapanNeoda says:

    The online casino industry in Japan has been experiencing rapid growth, attracting many players with its diverse range of games and services https://telegra.ph/Online-Casino-Japan-04-14 Although gambling activities in Japan are subject to certain restrictions, the online casino market continues to expand. Japanese players can enjoy various games such as slots, blackjack, roulette, baccarat, and poker by accessing foreign online casino websites.

    Cevapla
  6. PinnerNeoda
    PinnerNeoda says:

    Pinterest is a visual social media platform that is perfect for curating and sharing ideas for various topics, including casino-themed images. https://www.pinterest.com/igamingskye/ Whether you are planning a casino party or simply enjoy the glitz and glamour of casino culture, creating a Pinterest board filled with casino-themed images can be a fun and creative way to express your interests. In this article, we’ll provide some tips and ideas for creating a casino-themed Pinterest board that stands out.

    Cevapla
  7. StaceyNep
    StaceyNep says:

    Наша компания занимается проектированием и изготовлением весового оборудования уже более 20 лет https://balticvesy.ru/ что позволяет нам гарантировать высочайшее качество продукции и услуг.

    Cevapla
  8. CharlesMaw
    CharlesMaw says:

    грузовые машины маз от предприятии минска maz информация о грузовой и прицепной технике маз

    Cevapla
  9. viagra naturel effet rapide
    viagra naturel effet rapide says:

    Hey there just wanted to give you a quick heads up.
    The text in your post seem to be running off the screen in Firefox.

    I’m not sure if this is a formatting issue or something to
    do with web browser compatibility but I figured I’d post to let you know.
    The design look great though! Hope you get the problem fixed soon. Thanks

    my webpage … viagra naturel effet rapide

    Cevapla
  10. dewa89 link alternatif
    dewa89 link alternatif says:

    Howdy! I know this is kinda off topic but I’d figured I’d ask.
    Would you be interested in trading links or maybe guest writing a blog post or vice-versa?
    My website discusses a lot of the same subjects as yours and I feel we could
    greatly benefit from each other. If you’re interested feel free
    to send me an e-mail. I look forward to hearing from you!
    Fantastic blog by the way!

    Feel free to surf to my blog post: dewa89 link alternatif

    Cevapla