Müfit Yüksel’in, HAMAS, IŞİD ve Türk Devlet Aşk
Sevgili okurlar!
Modernizim, felsefe, siyaset bilimi, siyaset sosyolojisi ve İslam teolojisi konularıyla yakından ilgilendiğimi bildiğinizi sanıyorum. Bugün bu çizginin dışına çıkacağım ve Müfid Yüksel’in amellerini anarşist bir yazıyla kaleme almış olacağım.
Çünkü Kürdistan ülkesinin hürriyet mefküresine ihanet ve düşmanlık yapan içimizdeki mezellet unsurları entelektüel zaviyemde kötü amellerini teşhir etmek insani, İslam’i ve Kürdistan’i bir görevim biliyorum.
Beni Müfid Yüksel’i yazmaya sevk eden sebebin, 25 Ekim 2023 tarihinde ‘’Twitter Sosyal Medya’’ hesabımda yaptığım aşağdaki paylaşımda rahatsız olup, şahsıma yönelik sarf ettiği cahil sözlerine bilmukabelede bulunma hakkını vermiştir.
Hazreti Müfid Yüksel!
Saygı değer babanız olan molla Sadrettin Yüksel’i 1991 yılında Fatih’teki evinizde iki arkadaşımla birlikte ziyaret etmiştim. Hal-hatır faslından hemen sonra sevgili Sadrettin hocaya şöyle sormuştum: ‘’Seyda, biliyorsunuz seçimler yaklaştı, bazı kardeşlerimiz Refah partisine oy vermemizi tavsiye ediyor; ancak henüz bu konuda karar almış değiliz. Refah Partisine oy vermemiz İslam’i kurallara göre caiz mi?
Seyda: “ Hayır oğlum, kesinlikle caiz değildir. Çünkü Türk devleti ‘’darü’l-küfr’’ devletidir ve Refah Partisi de küfr devletinin bir parçasıdır. Dolayısıyla düzen partilerine oy vermek caiz değildir ve kim oy verirse, otomotikmen müşrik olur ” demişti.
Sayın Hazreti Müfid Yüksel!
80 ve 90’lı yıllarda Türk Devletine “TÂĞUT” ya da “darül küfür” diyordunuz! Öyle değil mi? Hayrola! Bugün de ‘’Tağut’’ dediğiniz ‘’Çankaya Puthanesi’’ne tilavetler eşliğinde secdeye durmuş ve ona yemin ediyorsunuz! Bu durumda müşrik olmuyor musunuz?
Acaba sevgili Seyda hayata olmuş olsaydı, oğlu Müfit Yüksel’in TC, IŞİD, HAMAS, Hud-Par-Hizbullah-kontra, AKP ve Saadet Partisi unsurlarını kendine dost ve Kürdistan siyasetçilerini, yurtseverlerini, aydınlarını ve savaşçılarını kendine düşman seçmesine karşı nasıl bir tepki vereceğini doğrusu ben de merak ediyorum!
Ey hayatını Türk ve Arap İslamcıların osuruklarını koklamakla geçiren Müflis adam! Sevgili Muhammed’in düşmanları Sıffın’da Kur’an’ı kuşatma altına aldılar. Sıffın’da, Kuran’ın gerçek temsilcileri olan ehlibeyt, Kuran’ı katillerin, günahkarların ve hırsızların eline kaptırdı. Suikastçi Kays oğlu Eş’as’ın elinde bir Kuran, hayatı günahlarla geçiren Musa el- Eşari’nin elinde bir Kuran, hayatı tilkice yaşayan Amr Bin el-As’ın elinde bir kuran, aklını ekmek peynirle yiyen katil İb-ni Mùlcem’ in elinde bir Kuran, Tevrat’ın tüccarı Kâ’b el-Ahbâr’in elinde bir Kuran.
Ey! Müflis adam!
Özellikle bu iki yıldır sizi yakından takip ediyorum. Bakıyorum, siz de Kuran’ı vesayetinize geçirmişsiniz, onunla geçimini sağlıyorsunuz, küfür ve cehalet üreten dilinize dolanıyorsunuz, Kendini Müslümanlığın kabesi ve İslam’ın hamisi görüyorsunuz. Sizin gibi, yamuk ve arızalı Müslüman olmak istemeyen Kürt siyasetçilerini, kürt savaşçılarını ve Kürdistan ülkesini İslam’ın düşmanları olarak tekfir ediyorsunuz.
Tağuti ve mustekbir Türk devletinin sarayında, yeşil cübbeli belamlar ve gecekondulu kırmızı papyonlu İslamcı entellerle birlikte Türk sultanına tilavetler eşliğinde bazen ayet, bazen hadis, bazen şiir okuyorsunuz. Bazende Türk Sultanları için, Allah’ın helal kıldığını haram ve haram kıldığını helal yapıyorsunuz. Kürt olduğun için, senden emin olmaları için ekranlarda ve TWİTTER ODALARINDA mübarek Kürdistan ülkesine ve Muhavvid Kürt gerilasın- savaşçılarına ‘’kafir’’ diyorsunuz.
Kürt savaşçılarına olan bu düşmanlığından dolayı, IŞİD ve AKP bağilerin gönlünde taht kuruyorsun ve bunun karşılığında tağuti Türk devletinin sultanından bir Osmanlı Cülus bahşişi alıyorsunuz. Ve, bu Osmanlı Cülus bahşişi midene indiriyorsunuz, miden baş üstünde, başın mide üstünde ve bu midenin üstünde Türk bayrağını dalgalandırıyorsunuz.
Sonra, plastik beyninle ve sentetik fikirlerinle, günah ve cehalet üretiyorsunuz ve bu üretiklerinden kendine cehennemde küfürden bir ev inşa ediyorsunuz. Ve, en önemlisi İslam adına başkalarını seküler yaşamla itham ediyorsunuz, diğer taraftan “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Harita ve Kadostro Müdürlüğü”nde milyarlık ihaleler kovalıyorsunuz. Bravo! müflis adam sana(!)
Ey!Müflis adam!
Kürdistan ülkesinin, bağımsızlık ve hürriyet davası karşısında gözlerin Abdullah Bin Selül gibi oportonist, İslam’i ahlakın ve tanıklığın kabül ahbar gibi provakatif, hukuk ve adalet anlayışın Musa el eşar gibi konformist, Siyasi ahlakın, amr bin el as gibi dezenformasyon, ahiret bilincin Abdurahman bin Avf gibi secularist, inanç iklimin İbnül Mülcem gibi enfeksiyonal, zihin dünyan mezhepler gibi antagonizmal ve cesaterin hizbuldomuz fırkası gibi korkak!
Ey Müflis İnsan!
Değersizliğin adresi ve kıyametin alâmet-i fârikasisiniz.
Çünkü; Ocak 09, 2016 tarihli Yeni Şafak köşe yazınızda şöyle diyorsunuz:“Kürtlerin ümmet ile yollarını ayırmaya, İslam’dan kovmaya yönelik çaba ve tutumların günümüzde ciddi boyutlar kazandığını esefle gözlemlemekteyiz. Bir yandan, Kürtler içindeki seküler/din karşıtı ulusalcı çevrelerin, PKK ve uzantılarının, Kürtleri Müslümanlıktan, ümmetten koparmaya yönelik çabaları yoğunluk kazanmıştır.”
Ey!Müflis adam!
‘’Ümmet” diye bir kurum mu var? Bütün Müslüman milletler bu kurum etrafında birleşti de bir Kürtler mi ayrı düştü? Bu kurum nerdedir, ne iş yapıyor, bize söyle de bizde gidip Arapların 22 devlet, Türklerin 11 devlet ve Farsların 4 devlet sahibi olduğunu ve Kürtlerin de bunlara kölelik yaptığını şikayet edelim.
Ülkesi işgal, ontolojik varlığı inkar, fizyolojik varlığı din kardeşleri tarafından çarmıha gerilen ve siyasal egemenliği elinden alınan, Müslüman bir milletin siyasetçilerine ve savaşçılarına utanmadan “Kürtleri İslam’dan uzaklaştırıyorlar” idiasını ileriye sürüyorsunuz! Verdiğin bu kötü hükümden dolayı, Allah seni kahr etsin ve cehennemde odun taşıyan hamal yapsın! Çok daha kötüsü, Erdoğan, hizbul-kontra ve Hamas’ın elebaşlarıyla seni haşr etsin!
Çünkü yükezibunsunuz, Kürt siyasetçileri ve Kürt savaşçıları asla ve asla idia ettiğiniz o zelil iftiradan ırak ve firaktırlar. Kürt siyaseti ve Kürt savaşçıları Kürdistan ülkesinin bağımsızlık ve hürriyet davasıyla iştigal etmektedirler ve siz onların yaratığı değerler ve emekler karşısında bir hardal tanesi kadar değerli değilsiniz!
Ey! Müflis adam!
Kürt milleti, Kürt siyasetçileri ve savaşçıları bin dört yüz yıldır yeryüzünde hiç bir Müslüman milletin ve sapık İslamcı fırkaların yapmadığı kadar, Allah’a huşu ve takva içinde secde ediyorlar. Oysaki İslam toplumlarını, seküler, mataryalist, hedonist ve paganist bir inancın iklimine transformasyona tabi tutan, eteklerine tutuştuğun ve biat ettiğin mustekbir Türk, Arap, Fars devletleridir.
Kerhane ve meyhaneler eşliğinde ‘’Çankaya Puthanesi’’ne secdeye duran senin Yeni Şafak gazetendir. Sevgili dostum İzzetin Yıldırım hocamı ve yüzlerce dindar insanlarımızı domuzbağı yöntemiyle katl eden hizbuldomuz fırkasıyla oturup kalkan siz değil misin?
Kürdistan ülkesi İslam ülkeleri içinde, kerhanenin, mayhanenin, eğlencenin, fuhuşun, alkolin, uyuşturucunun lüx yaşamın, ateistliğin, kapitalist yaşamın ve Dubai gökdelenlerin en az olduğu ülke olduğunu bilmiyecek kadar handikap mısınız?
İslam ülkeleri içinde camilerin, mescidlerin, medreselerin ve tessetürün en fazla olduğu ülkenin gene Kürdistan olduğunu bilmeyecek kadar kırsal mısınız?
Ve, en önemlisi; Kürt halkı ve siyaseti zerre miskal kadar İslam’ın, ulvi ve muşeref değerlerini, milletleşme ve devletleşme temayüllerine alet etmemişlerdir. Mamafih, milletleşme ve devletleşme temayülüne tenezzül ve tefessül etmiş olsaydılar; bugün bahs konusu ettiğin o, uyduruk ümmetin sömürgesi olmazdılar değil mi bay MUFLİS ADAM?
Ey! Müflis adam!
15- Şubat, 2016 tarihli Twitter hesabınızda şöyle diyorsunuz:
Önce bu çirkin sözlerinize hokkalı bir tokat indirmek istiyorum: Yalınayaklı Kürt milletinin ve sevgili PYD’li siyasetçilerin ve sevgili YPG’li savaşçıların ayaklarının altındaki mikrop kadar bile kıymetinin olmadığını bilmeni isterim.
Ey Müflis adam!
Twitter üzerinde sarf ettiğiniz bu sözlerinle İŞİD, Hamas, T.C ve AKP bağilerine dost, Müslüman Kürt savaşçılarına ve siyasetçilerine düşman olduğunu net bir şekilde ilan etmiş oluyorsunuz! Şimdi siz kendi öz toprakları üzerinde yaşayan, kendi öz vatanını savunan, halkını IŞİD kafirlerinden-teröristlerinden koruyan, PYD ve YPG’nin derhal Rojava Kürdistan’dan çıkarılmasına hüküm veriyorsunuz(!) Batı Kürdistan ülkesini işgal eden, Kürt milletinin siyasal egemenliğini elinden alan, binlerce Kürt kadınını demir kafeslerde cariye olarak satan, Kürt savaşçıların kafasını odun hızarlarıyla vahşice bedeninden ayıran IŞİD kafirlerin, Rojava Kürdistan’ı işgal etmesini can-i gönülden arzu ettiğinizi çok iyi biliyorum.
İkincisi, Kürdistan’ı yakıp yıkan ateistler mi, Yahudiler mi, İsrail Devleti mi, Hiristiyanlar devletler mi Hiristiyan milletler mi? Elbetteki onların olmadığını pekiâlâ benden çok daha iyi biliyorsunuz. Oysa ki, Kürdistan ülkesini yakıp yıkanlar ve yalın ayaklı halkını çarmıha gerenler tedrisati rahlesinden geçtiğiniz modern çağın Emevi, Sefavi ve Osmanlı Cihatcılarıdırlar.
Bu cihatçıların fihristi işgal, ganimet, tecavüz, bağilik, haydutluk, barbarlık, hırsızlık, cahillik, mustekbirlik, bencillik, görgüsüzlük, kültürsüzlük, insanları diri diri kesme, hak-hukuk ihlali, kalpazanlık, dört eşlilik, işkence, sürgün, köleleştirme, eşekleştirme, eğitimsizlik, ufurukçuluk, putperestlik, mezara tapma, Peygambere tapma, dört halifeye tapma, mezhebe tapma, lidere tapma, sekse tapma, paraya tapma, makama tapma, otoriteye tapma ve İslam’ı İslam’la dolandırmak kadar, baş döndürücü ve sınır bozucudur!
Ey Müflis adam!
Biz Kürtlerin ülkesini işgal eden İsrail mi?
Biz Kürtlerin dilini yasaklayan İsrail mi ?
Biz Kürtlerin nazik civan bedenlerini çarmıha geren İsrail mi?
Ey! Müflis adam,
demir kafaslerde canlı canlı insan yakan IŞİD kafirlerine söyleyecek bir sözünüz yokmu? Rojava Kürdistan’i bombalarla döven, sivil halkını vahşice katl eden ve Afrin’i işgal eden T.C’nin Kasrü’l-Beyza Saray’ında oturan münafık Erdoğan ve onun tetikçisi olan Hakan Fidan’a söyleyecek bir sözün yok mu?
Değerli dostlarım ve öğretmenlerim olan Fidan Güngör, İzzetin Yıldırım ve Ubeydullah Dalar’ı tekbirler eşliğinde alçakça katl eden hizbuldomuz fırkasına söyleyecek tek bir sözünüz yok mu?
Kürt gençlerini vinçlerde vahşice sallayan Muaviye kafalı ayetullah rejimine söyleyeceğin bir sözün yok mu?
Biat ettiğiniz ve İslam’ın hamisi gördüğünüz ‘’Yahudi Cesaret Ödülü’’ alan ve TEK Müslüman olma ünvanını elinde buklunduran Recep Tayyip Erdoğan’a ‘’ALÇAK’’ demeyecek misiniz?
T.C’nin 23 yıl içerisinde vahşice katl ettiği dört yüz Kürt çocuğu için bir demet sözün yok mu? Bodrumlarda Müslüman milletimizi canlı canlı yakan, Kürt çocuklarına yaşlarından fazla kursun sıkan, Kürt gençlerini katl edip panzerlerin arkasına bağlayıp yerden sürükleyerek teşhir eden, savaşçı Kürt kadınları öldürdükten sonra çırıl çıplak soyup, kahramanlık bozunu veren, camiilerimizi, Aziz Kuran’ı Kerimi ve şehirlerimizi delik deşik eden, terörist Türk askerlerine ve işkenceci Türk polisine söyleyeceğin bir sözün, tek bir ayetin ve tek bir hadisiniz yok mu?
Ey Müflis adam!
03 Ara 2015 tarihli başka bir Twitinizde şöyle diyorsunuz: “Latince Kürtlere Latin harfi dayatmak, Kürtleri İslam’dan koparıp, ateistleştirme, Kürdistan’ı tümü ile Endülüsleştirme projesidir.” Pekiâlâ, bay Müflis! Aşağdakilerden hangisi Allah’ın resmi dilidir sizce? (!) (A) Arapça B) Latince.
Arap ilahiyatıyla eşekleştirildiğin için mühtemelen A) şıkkı diyeceksiniz. Çünkü sana göre, Allah’ın ve Kürt’ün dili Arapçadır. Ancak Kuran senin gibi hüküm vermiyor ve senin kösele suratına şu iki ayeti çarpıyor: “Göklerin ve yerin yaratılmasıyla dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun ayetlerindendir.” (Rum,22),
“Birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. (Hucurat,13)
Ey Müflis,
Sen kim islam olmak kim! Sen kim Müslüman olmak kim! Sen kim insan olmak kim! Sen kim Kürt olmak kim! Hayatını tağuti Türk devletine hizmet ve Türk İslamcıların KICINA NUSKA yazmakla geçirmişsiniz. Artık İslam’ın silahıyla milletimize ve ülkemize suikast yapmanıza asla izin vermeyeceğim ve yükezibun suratlarınıza GÜÇLÜ KALEMİMLE, GÜÇLÜ KONUŞMA SANATIMLA VE GÜÇLÜ SİSTEMATİK DÜŞÜNCE FAKÜLTEMLE silleler indireceğim ey Muflis Adam!
Kadiramac@hotmail.com, https://twitter.com/KADIRAMAC
puuh93
vxoyjc
tet5qk
hiv583
BWER leads the way in weighbridge technology in Iraq, delivering customized weighing solutions that are accurate, efficient, and ideal for heavy-duty use in any environment.
Dedicated to excellence, BWER offers Iraq’s industries durable, reliable weighbridge systems that streamline operations and ensure compliance with local and global standards.
At BWER Company, we prioritize quality and precision, delivering high-performance weighbridge systems to meet the diverse needs of Iraq’s industries.
htf1m3
ils51n
70gsgq