Hüda-Par’a Sorular!
Sevgili okurlar!
Uzun bir süreden beri güncel yazılar yazmıyordum. İsrail ile Hamas, Cihad ve Hizbullah terör örgütleri arasında yaşanan savaş ve İslam dünyasında dalga dalga yayılan, YAHUDİ VE İSRAİL düşmanlığı beni bu yazıyı kaleme almaya mecbur bıraktı. Önce İsrail milletine ve Yahudilik meselesine kısaca değinmek istiyorum.
Birinci Fasıl!
İsrail milleti ve yahudiler Yakup, Musa ve Kudüs’ü inşa eden Süleyman peygamberin öz torunlarıdır. İnsanlık tarihinde hiç bir milletin hikayesi yahudiler-İbraniler gibi acılarla yazılmamıştır! İki bin yıl boyunca dünyanın her ülkesine sürüldüler. Tarih boyunca gadre uğradı, sürüldü, yakıldı, topluca katledildiler. 1940-1945 yıllarında 1 milyon çocuk, 2 milyon kadın ve 3 milyon yahudi vahşice öldürüldü!
Hristiyan alemi Yahudilerin insan ve mazlum olduğunu ancak ki Nazi soykırımından hemen sonra itiraf edebildi; ancak İslam dünyası hâlâ Yahudileri ‘’LANETLİ BİR KAVİM’’ olarak görüyor! En son 08.10.2023 tarihinde Hamas, ‘’Aksa Tufanı’’ adında binlerce kısa mesafeli füze fırlatarak üç binden fazla sivilin ölmesine sebep oldu. Bu terör saldırısının gerçekleştiği saatlerde, İslam ülkelerinde siyasal İslamcı fırkalar sokaklarda tekbir eşliğinde çıktılar ve bu terör saldırısını büyük bir ibadet olarak kutlamaktan imtina etmediklerini hep birlikte televizyon ekranlarında izledik.
Müslüman milletlerin İsrail’e kin ve nefretle düşmanlık beslemeleri realiteyi değiştirmez. İsrail Ortadoğu’nun birinci ve dünyanın ilk 27 demokratik devletidir! Ayrıca İsrail halkı özgürdür; ancak İran halkı,Türk halkı ve hiç bir Arap halkı özgür değildir. Dolayıısyla Yahudi ve Müslümanların hakikatinin şu olduğunu düşünüyorum: Filistinlilerin İsrail devletiyle yaşadıkları sorun, İslami bir sorun değildir. Bu sorun, Arap, İsrail ve uluslararası güçlerin sorunudur!
İnsanlığa yemin ederim ki; bugün İsrail gücünde bir Müslüman devleti olmuş olsaydı eğer; bütün Yahudileri katl ederdi.
İkinci Fasıl
Bir de ÇOK KISACA ‘’Filistin Meselesi’’ne bakalım. Tarihte Filistin diye bir devlet olmadığı gibi, Filistin diye bir dil, bir milliyette yoktur. Yani, tarihte Arap devletleri, Arapça kadim bir dil ve Araplar adında kadim bir millet vardır…
Bu meselede, kimsenin hayranı ve militanı olmadığımı belirtmek istiyorum! Siviller mahsundur, onları öldürenler katildir. İki din ve iki halk arasında adaleti tesis eden şeyin DİN, KAN, DÜŞÜNCE ve DUYGU bağı olduğunu düşünmüyorum. Tam aksine, iki din ve iki millet arasında adaleti sağlayan şeyin HUKUK olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla eskilerin tabiriyle İsrail, Filistin ve Hamas’ın teslis-i zâviye meselesini şöyle ifade etmek istiyorum. FİLİSTİN haklı değildir, İSRAİL haklıdır ve HAMAS terör ve cahaletin temsilcisidir.
Üçünçü Fasıl
Siyasal İslamcıların ne kadar sahtekar ve munafık olduklarını gayet iyi bilenlerden biriyim. Evet, bu işlere 13 yaşında (1984) el attım ve 28 yaşında (1999) (yaka silkeledim!
1999 yılında net olarak şu gerçeğin farkına vardım.
Dünyanın en karanlık noktası islamcı düşünce ve dünyanın en sevimsiz noktası İslam ülkeleri!
Gezegenimizde 2 milyar müslüman nufüs, 56 Müslüman ülke ve 22 Arap devlet olmasına rağmen Türkler, dünyayı Türkleştirmek ve dünyanın hükümdarı olmayı murad ediyor. Araplar ise YAHUDİLERİ YOK ETMEK, her insanı, her toplumu ve her inancı Müslüman yapmak istiyor.
Bakınız, Yahudilerin ve Kürtlerin yerküredeki ahvalini ancak şöyle özetleyebiliriz. Dünyada tek bir Yahudi devleti var ve gene dünyada nüfusu en fazla olan DEVLETSİZ millet Kürtler!
Evet, beyler! Bu dünya adil değil ve bu dünyada en fazla Kürtlere, Çingenelere ve Yahudilere kötülük yapıldığını düşünenlerdenim. Çünkü yerküremizin nasıl haksızca taksim edildiğini, sizce de şu rakamlar gerçeği en güzel şekilde özetlemiyor mu?
Dünyanın toplam yüzölçümü: Beşyüz On milyon!
Rusya Yüzölçüm: On yedi milyon!
Arap Yarım adasının yüzölçüm: Üç milyon!
22 Arap devletinin toplam Yüzölçümü: On Dört milyon!
İSRAİL Devletinin Yüzölçümü: YİRMİ İKİ BİN!
DEVLETSİZ OLAN KÜRTLERİN YÜZÖLÇÜMÜ: 530.000!
Elinizi vicdanınıza koyun ve hakikati siz söyleyin!
Dördüncü ve Son Fasıl!
Halklar tarihlerinde bu yana muhakkak birbirlerine güzel şeyler yapmışlardır. Ancak hiç bir millet ve hiç bir din Kürtlerin özgürlük mücadelesinin yanında durmamıştır. Lakin Kürtler her milletin acısına koşmuş; herkesin dinine, ideolojisine, devletine ve özgürlük mücadelesine yardım elini uzatmıştır. Ancak Kürtlerin bir bölümü ulusal kurtuluş mücadeleyi değil ‘’İslam kardeşlik’’ mefküresini tercih etmiştir.
İşte onlardan biri de Kürt toplumunun %1’ni temsil eden ve Kürt sosyolojisinde kırk yıldır bir türlü karşılık bulamayan Hüda-Par-Hizbullah fırkasıdır. Çünkü bu fırka İslamcı hareketlerin, İran ve Türk devletinin ortak bir projesi olarak ortaya çıkarıldı! Burdaki gaye, Kürt yurtseverliğini ve vatanperverliğini İslam’a tahvil etmek ve İslam’ın sılahıyla Kürt ulusal bilinçine suikast yapmak.
Şimde bu, HÜDAPARLILARI geçmişteki Hıristiyanlık kozmolojisine benzetiğimi belirtmek istiyorum: Biliyorum; bu fırkanın musbet ve menfi konularda entelektüel bir fakülteye sahip olmadığını. Şöyle ki; Hıristiyan teolojisinde İsa Allah’ın temsilcisi, Havârîler İsa’nın temsilcisi, kilise ise de havârîlerin temsilcisi!
Hüda-Par’da yanılmıyorsam, kendisini ‘’Allah’ın partisi’’ ve ‘’Allah’ın askeri’’ görüyor! Bu çok ilginç bir durum(!) Oysaki Allah’ın ne bir devleti, ne bir partisi ve ne de bir ordusu vardır! Çünkü evreni yoktan var eden Allah, bu tür saçma sapan sıfatlardan münehzzehtir.
Şimdi yazımın son faslında Kuran’da ŞAMPİYON!
Hamas’da ŞAMPİYON!
Filistin’de ŞAMPİYON!
Kudüs’te ŞAMPİYON!
‘’İslam kardeşliği’’ ve ‘’Ümmetin Birliği’’ konusunda ŞAMPİYON!
Kölelikte ŞAMPİYON! Ve Kürdistan meselesinde KÜMEDE kalan Hüda-Parlıların şu sorularıma yanıt vermelerini istiyorum.
Ey Huda-Parlılar,
80 ve 90’lı yıllarda Türk Devletine “TÂĞUT” ya da “darül küfür” diyordunuz! Öyle değil mi? Hayrola! Bugünde Huda-Par adıyla ‘’Tağut’’ dediğiniz ‘’Çankaya Puthanesi’’ne tilavetler eşliğinde secdeye durmuş ve ona yemin ediyorsunuz! Bu durumda müşrik olmuyor musunuz?
Ey Hüda-Parlılar,
biat ettiğiniz ve İslam’ın hamisi gördüğünüz ‘’Yahudi Cesaret Ödülü’’ alan ve TEK Müslüman olma ünvanını elinde buklunduran Recep Tayyip Erdoğan’dır!
Türklerin Kasrü’l-Beyza Saray’ın da oturan Recep Tayyip Erdoğan’nınıza Ocak 2004’teki Amerika ziyareti sırasıda New York’ta “Amerikan Musevi Komitesi” tarafından “Yahudi Cesaret Ödülü” verildiğini bilmiyor muydunuz? Ya da şöyle sorayım: Yahudilerin dostu biat ettiğiniz Erdoğan mı, yoksa sevgili mustazaf Kürk halkının lideri Öcalan mı?
Ey Huda-Parlılar,
daha dün, Kobané ve Şengal’de IŞİD teröristleri “Allahu ekber” sloganıyla Kürt kadınlarını demir kafesler içinde ”cariye” olarak satarken, neden DİYARBAKIR MEYDANINA İNMEDİNİZ?
Benzer şekilde Cizre, Nusaybin, Sur, Gever ve Silvan’da T.C.’nin Esadullah timleri de “Ya Allah, Bismaillah, Allah’u Ekber” sloganlarıyla Kürtlerin yatak odalarına kadar girerken; ‘’ aşk burda yaşanır’’ diyen işgalçi Türk asker ve polisine karşı neden tekbir çekmediniz ve yaşasın! Kürdistan, demediniz?
Ey Hüda-Parlılar,
mustekbir Türk devletiniz Rojava Kürdistan’da sivilleri, hastahaneleri, ibadet yerlerini ve elektrik santralini bombaladığında neden sokaklara inmediniz?
Ey Hüda-Parlılar,
Filistin’e özgürlük ve bağımsızlık için meydanlara çıkıyorsunuz. ‘’Filistin’’nin haseten devlet olması için ‘’canımız fedadır Filistin uğruna’’ diyorsunuz! Doğru mu? Ancak Kürtlere Türk, Arap ve İran devletine REÂYA olmayı ibadet sayıyorsunuz! Neden?
Ey Hüdaparlılar,
ayrıca ne vakit Kürdistan’ın şerefi ve hürriyeti uğruna CİHAD etmeyi ve bu uğurda şehid olmayı düşünmüyor musunuz?
Yoksa ALLAH’IN Müslümanlara DEVLET olmayı Farz-ı ayn yaptığını,
aynı ALLAH’IN, Kürtlere ve İbranilere-Yahudilere DEVLET OLMALARINI HARAM KILDIĞINI MI DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Ey Hüda-Parlılar!
Biz Kürtlerin ülkesini işgal eden İsrail mi?
Biz Kürtlerin dilini yasaklayan İsrail mi ?
Biz Kürtlerin nazik civan bedenlerini çarmıha geren İsrail mi?
Değilse o halde DERDİNİZ NE?
Amacınızın hedef saptırmak olduğunu bildiğim için, ancak şu kadarını söyleyebilirim:
Yalın ayaklı Kürt milletinin, İsrail ve Amerika’yla hiç bir sorunu yoktur! Kürtlerin sorunu işgalci müslüman devletlerledir.
Kürdistan Musa, İsa ve Muhammed peygamberin muhkem AYETİDİR! Her kim ki, bu AYETİ inkar ederse ve ona SAVAŞ açarsa bilsinlerki KAFİR-İNKARCI olmuşlardır!
Kürdistan HAKTIR ve mutlaka NURUNU tamamlayacaktır!
Kadir Amaç- Brüksel